Platon veya Spinoza gibi bazı düşünürler, herhangi bir var olanın özünü ondaki hareket ve sükûn oranlarıyla açıklamayı denerler. Yani bir varlığın kendi yavaşlık ve hızlanma yatkınlıkları onun mizacını da ele verir. Ama özellikle modernlik ve onun üzerinde asalak bir tertibat olarak kapitalizm, bu oranları sürekli bozar. Bazı varlıkları olduğundan çok daha hızlı, diğerlerini çok daha yavaş yapabilir. Bir hayvanı daha fazla yumurta veren veya daha etli, sütlü yapmak, bir ağacı daha meyvalı yapmak da bir hızlandırma biçimi olabilir. Kendi özüne dair temel belirlenimlerin bozulduğu varlık, olağan hız ve yavaşlık değerlerinin çok üzerinde veya altında hareket etmeye başlar Burada doğal olmayan olgu, herhangi bir canlının çok hızlı veya yavaş olması değildir; kendi tabiatına veya mizacına ait hareket ve sükûn oranları üzerinde eylemlere zorlanmasıdır. Kendi doğası içinde huzurla var olmasına mani hızlara ulaşarak, eylemsizlik momentini terk etmesi, yörüngeden çıkmasıdır. Burada şeylerin doğasında ortaya çıkan bozulma, o şeyin fazla hızlı veya yavaş olması değil, kendi oranları üzerine çıkmaya zorlayan bir şiddetin varlığıdır. Hız ve yavaşlıktan çok, olduğundan çok daha yavaş veya hızlı olmaya zorlayan ivmelenmelerdir.

Özgür Taburoğlu, herhangi bir var olanın kendi oranlarını terk etmesine sebep olan, olduğundan daha hızlı veya yavaş olmaya zorlayan etkilerin sebepleri ve sonuçları üzerine bir sunum gerçekleştirecek. Sunuşunun devamında özellikle pandemi koşullarını, bu şekilde hız ve yavaşlık oranlarıyla oynanmış bir tabiatın cevabı gibi anlatmayı deneyecek.